ARAPAŞI

16:11 |
ARAPAŞI (ARABAŞI) 

Nasıl Yapılır:

Kış aylarının vazgeçilmezidir. Yemeğe özel ayrıca yapılan çorbasıyla birlikte tüketilir.

Un, tuz ve su koyu bir muhallebi kıvamına gelene kadar karıştırılarak orta ateşte pişirilir.

Döküleceği tepsi su ile ıslatılarak karışımın tepsiye yapışmaması sağlanır.

1-2 cm kalınlığında keyfe göre dökülür. Soğuyup katılaştıktan sonra baklava dilimi kesilir.

Çorbası ise;

Yağda kavrulan un üzerine salça ve tercihen tavuk suyu yada su eklenerek karıştırmak suretiyle pişirilir. Tavuk eti de eklenerek özellikle acı katılarak servis edilir.

Read more…

BÜKME

15:57 |
BÜKME

Nasıl Yapılır :
Mayasız ve kulak memesi kıvamında hazırlanan hamur oklava ile açılıp elle inceltilir. Hashas ve yağ karışımıyla yağlanır. Katlanıp yağlama devam ettirilir. Sonrasında dinlenmeye bırakılır. 

Tercihe göre içine konacak malzeme hazırlanır. Patates, mercimek, ıspanak, kıymalı olarak hazırlanır. Ancak bu malzemeler önceden haşlanmış yada pişirilmiş olmalıdır.Yöresel olarak iç yağının kavrulması sonucu erimeyen ve kıkırdak olarak tabir edilen malzemede kullanılır. Yaklaşık 10-15 cm genişliğinde kare hamurlar açılır. Ortaya konulan iç üzerine iki tarafta kalan kısımlar bükülüp birleştirilir. Ek kısımları altta kalacak şekilde tepsiye yerleştirilir. yoğurt ve susamla süslenir. Üzerinede serpme şeklinde yağ kullanılır. Fırına verilir.

Fırından çıktıktan hemen sonra biraz dinlendirildikten sonra sıcakken ve yanında soğuk birşeylerle yenmesi makbuldür.

Afiyetle . . .
Read more…

DERNEK ETKİNLİKLERİ

01:58 |
PENDİKDEKİ BOLVADİN ÇALIŞMA PLATFORMU DERNEĞİ HEMŞEHRILERINE ÇIFTE BAYRAM YAŞATTI.

ENGEL-SİZSİNİZ diyerek başlattığı proje kapsamında Bolvadin'deki engelli hemşehrilerimize 4 adet tekerlekli sandalye hediye etti.


Bolvadin Çalışma Platformu Derneği Başkanı Sayın Ercan KÖSEER  yaptığı açıklamada şunları söyledi. “Gerçek olan şuki tek engel insanların kafalarının içindedir ve bu engelin kaldırılması zordur. Biz Engel-sizsiniz diyerek tüm engelleri bertaraf etmek için bir proje başlattık. Hediyelerini verdiğimizde engelli hemşehrilerimizin gülen yüzünü görmek bizi ziyadesiyle memnun etti.
Başkan Ercan KÖSEER Dernek olarak bu tür faaliyetlerinin hız kesmeden devam edeceğini belirtti.

Read more…

BOLDAV ZİYARETİ

01:44 |
BOLDAV : "BOLVADİN ÇALIŞMA PLATFORMUNU AĞIRLADIK"

İstanbul Pendik’te yaşayan Bolvadin’li hemşehrilerimizin uzun süredir varlığını fiilen sürdürdüğü oluşumu iki ay önce “Bolvadin Çalışma Platformu Derneği” adıyla tüzel kişiliğe dönüştürmüşlerdi.

Bolvadin Çalışma Platformu Derneği’ni temsilen Muharrem ÖZDİLEK, Ercan KÖSEER, Rahmi ÖZKAL ve Ali YÜKSEL Ankara ziyaretleri kapsamında Vakfımız temsilcilerinden Yahya PEKTAŞ, Osman Nuri ODUNCU, İbrahim Ulvi YAVUZ, Şeref ASLAN ve Hikmet KELEKÇİ ‘nin hazır bulunduğu toplantı 16 Kasım 2012 tarihinde Ankara’da gerçekleştirildi.

Vakfımız temsilcileri Bolvadin’in ekonomik,sosyal ve kültürel olarak kalkınması ve dayanışma amacıyla yeni bir tüzel kişiliğe kavuşulmasından duydukları memnuniyeti ilettikleri toplantı, uzun süren istişare,görüş alışverişinin sonunda bundan böyle Bolvadin için yapılacak her türlü çalışmada karşılıklı işbirliği tebrik,iyi niyet temennileriyle sona ermiştir.
Read more…

BOLVADİNLİLER İSTANBULDA DERNEKLEŞTİ

00:20 |

İstanbul’da bulunan Bolvadinliler dernekleşti.


İstanbul merkezli kurulan Bolvadin Çalışma Platformu Dernek Başkanı Ercan Köseer yaptığı açıklamada: “Derneğimizin amacı sosyal ekonomik ve kültürel alanlarda yardımlaşmayı sağlamak ve bu amaca hizmet edecek her türlü sosyal kültürel ve iktisadi faaliyetleri destekleyerek gelişimi sağlamak.Ticari ve iktisadi faaliyetlerin tanıtımını yapmak ve geliştirilmesine katkıda bulunmak turizm değeri taşıyan doğal ve tarihi zenginlikleri tanıtıp gelişmesine katkıda bulunmaktır.” dedi. 

Derneğin kurucuları şu şekilde: 
KURUCU ÜYELER 
Ercan KÖSEER Başkan 
Ali YÜKSEL Başkan Yrd.
Ramazan AŞAR Sekreter 
Ahmet Hilmi KORKMAZ Sayman 
Hasan Hüseyin ÇUBUK Üye 
Abdil BAŞER Üye 
Abdullah Çetin SELEK Üye 

YÖNETİM KURULU ASİL 
Ercan KÖSEER Yönetim Kurulu Başkanı
Ali YÜKSEL Başkan Yardımcısı 
Ahmet KORKMAZ Muhasip
Ramazan AŞAR Sekreter
Abdil BAŞER Üye 
Abdullah Çetin SELEK Üye 
Mustafa ÖĞÜT Üye 

YÖNETİM KURULU YEDEK
Musa Kazım ÖZAYDIN 
Hasan Hüseyin ÇUBUK 
Fatih ÖZAYDIN 
ALi ÇELİK 
Fahrettin Murat YENİ
Ahmet Burak YÜKSEL 
Mehmed Bekir KORKMAZ

DENETLEME KURULU ASİL 
Şerafettin KANTAR Başkan 
İlyas KELEK Üye 
Mustafa TABAK Üye

DENETLEME KURULU YEDEK 
İsmail BAYRAMER Üye 
Kadir UŞAKLI Üye 
Kamil BAŞER Üye

AFYONOLAY
Read more…

TÜBİTAK Desteğiyle Kök Hücreden Yapay Deri Üretildi

01:11 |

TÜBİTAK destekli geliştirilen üç boyutlu hassas doku iskeleti ile yapay deri hücrelerinin kontrollü şekilde büyütülmesi başarıyla gerçekleştirildi.


Koç Üniversitesi Üretim ve Otomasyon Araştırma Merkezi’nden Prof. İsmail Lazoğlu yaptığı çalışma ile Türkiye’de bir ilke imza attı. TÜBİTAK ARDEB destekli “Hızlı Prototipleme ve Bilgisayar Destekli Yüksek Hızlı Üretim” projesi ile açık mimari kontrollü hızlı prototipleme mekatronik sistemi ile üç boyutlu doku iskeleti üretildi. Geliştirilen mekatronik sistem bilgisayar ortamında üç boyutlu tasarlanan (CAD) sanal doku iskeletini istenilen geometride yüksek hassasiyetle fiziksel doku iskeletine dönüştürebiliyor. Lazoğlu’nun geliştirdiği doku iskeletine Koç Üniversitesi Biyoloji Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Halil Kavaklı tarafından deri ve kemik hücreleri ekilerek yapay deri ve yapay kemik hücrelerinin kontrollü şekilde büyütülmesi başarıyla gerçekleştirildi. Bu yöntemle ileride hastanın kendi vücudundan alınan hücrelerle, kırılmış kemik kısımlarının bilgisayar tomografisi görüntülerinden hastaya özel kemik yamalarının veya yanmış deri kısımları için kontrollü bir ortamda doku üretilebilmesinin yolu açılmış oluyor.




TÜBİTAK ARDEB’in 148 bin liralık desteğiyle geliştirilen doku iskeletinin tasarımcısı Prof. Lazoğlu, yapay deri üretiminde ‘skafold’ (eriyebilen iskele) yönteminin kullanılmayan bir yöntem olduğunu söyledi. Lazoğlu, “ARDEB destekli projemizin amacı endüstriyeldi. Hızlı prototiplemeyle beyaz eşya, otomotiv ve uçak sektöründe kullanılacak bir yöntem. Bizimde amacımız bu alanda tasarım yapacak bir model geliştirmekti. Biz geliştirdiğimiz üç boyutlu prototipleme sistemini medikal sektörde de kullanabileceğimizi düşündük. Üç boyutlu prototipleme sisteminde ürettiğimiz ‘skafol’ üzerine vücuttan aldığımız deriyi ekiyoruz ve kontrollü bir şekilde büyümesini sağlıyoruz” dedi.

Proje kapsamında fare deneylerinin bittiğini belirten Lazoğlu, sistemin hastanelerde kullanıma hazır hale gelmesinin 2 yıl sürebileceğini belirtti. Lazoğlu, şunları söyledi: “Projede hayvan deneyi kısmını bitirdik. 9 günde yapay deri üretebildik. Deri vücuttan alındığı için uyum sağlamama gibi bir sorun olmuyor. Şimdi de yapay kemik üretimini tasarlıyoruz, kısa süre içerisinde bu alanda da çalışmalara başlayacağız. Uyguladığımız bu sistem ciddi düzeyde zarar gören derilerde, yanıklarda ve ayrıca kırık kemiklerin onarılmasında kullanılabilecek. Çalışmalarımızın deney kısmının iki yıla tamamlanmasını bekliyoruz. İki yıl sonra tıp alanında hizmet verecek bir çalışma olacak”

''Vücut Reddetmiyor, Skafold Eriyor''

Tedavide hastanın kendi dokusunun kullanılmasının pek çok avantajının bulunduğunu ifade eden Prof. Lazoğlu, ''Bu yaklaşımın önemli bir avantajı, insanın kendi hücresi kullanıldığı ve temelde kök hücre kaynaklı olabildiği için vücudun bu yapıları reddetmesi pek mümkün olmuyor. Yabancı madde olarak kullandığımız Skafold, vücutta eridiğinden bir daha çıkarılması gerekmiyor. Vücuttan çıkarmak gerekmediği için de iyileşme süreci de kısalıyor” şeklinde konuştu.

Read more…

Elektrik Kullanıcısına Müjde

01:06 |

Yeni uygulamayla 150 TL'yi geçen faturalarda % 15 indirim uygulanabilecek . . . 









Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu serbest tüketici limitini yıllık 25 bin kilovat saatten 5 bin kilovat saate düşürdü.

Böylelikle kurum, bugüne kadar sanayi kuruluşları ve ticarethanelere sağladığı ucuz elektrik uygulamasını meskenlere de açmış oldu.

Buna göre elektrik faturası 150 lirayı aşan tüketiciler, tedarikçisini değiştirmek suretiyle, elektriği, daha ucuza satan perakende satış şirketlerinden yaklaşık yüzde 15 indirimle kullanabilecek.

Tüketiciler mevcut tedarikçisinden alacakları 'borcu yok' belgesi ile fiyatını uygun bulduğu yeni bir tedarikçi belirleyip, uygulamadan yararlanabilecek.

Habervaktim.com
Read more…

Haberci Depremler . . .

17:20 |

Küçük Depremler Yeni Depremlerin Habercisi . . .

Afyonkarahisar'da, geçen yıl yaşanan depremlerin ilerideki 7 şiddetindeki depremlerin habercisi olabileceği belirtildi.



Afyonkarahisar'da, geçen yıl yaşanan depremlerin ilerideki 7 şiddetindeki depremlerin habercisi olabileceği belirtildi.

Afyon Kocatepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Ahmet Yıldız, yüzde 80'i deprem riski altında olan Türkiye ile birlikte Afyonkarahisar'ında ciddi bir deprem riski ile karşı karşıya olduğunu söyledi.

Afyonkarahisar'ın aktif fay hatlarının geçtiği bir bölgede yer aldığına dikkati çeken Doç.Dr. Yıldız, aktif fayların üzerinde son yüzyıl içerisinde yıkıcı depremlerin meydana geldiğini hatırlattı.

Afyonkarahisar'ın yer aldığı Akşehir-Simav fay hattının bölgenin en önemli deprem kaynağı olduğunu işaret eden Doç.Dr. Yıldız, şöyle konuştu: "1946 yılındaki Ilgın depremi, 1970 yılındaki Gediz depremi, 2000 ve 2002 yıllarındaki Sultandağı-Çay-Bolvadin depremleri ve 2011 yılındaki Simav depreminin son yıllarda Akşehir Simav fay hattı üzerinde meydana gelen en şiddetli depremler olduğunu biliyoruz.

2011 yılında Sinanpaşa çevresinde ve bu yılın ocak ayında Ataköy'de meydana gelen yaklaşık 3 - 4 büyüklüğündeki depremlerin de yine Akşehir-Simav fay hattıyla ilişkili olarak meydana gelmiştir."

DEPREMLE İLGİLİ ÇALIŞMA YAPMAK ZORUNDAYIZ

Sinanpaşa ve Ataköy'deki depremlerin rahatlatma ya da başka depremlerin habercisi olabileceğini ifade eden Doç.Dr.Yıldız, şunları söyledi:

"Akşehir-Simav fay hattı jeolojik özellikleri bakımından 7 şiddetine kadar deprem

potansiyeline sahiptir. Bu nedenle Afyonkarahisar halkı olarak gelecekte olması muhtemel bir depreme karşı hazırlıklı olmak ve bazı çalışmalar yapmak zorundayız. Bu çalışmaları iki grup altında toplayabiliriz. Bu çalışmalardan ilki deprem kaynağına yönelik jeolojik çalışmalar diğeri yerleşim alanlarına yönelik yapılacak jeolojik, jeoteknik ve zemin etüdü çalışmalarıdır. Deprem kaynağına yönelik çalışmalarda bölgede deprem riski olacak Akşehir-Simav fay hattıyla ilgili çeşitli veriler üreterek, gelecekte olabilecek depremin şiddeti ve riski üzerine bilimsel yaklaşımlarda bulunmak mümkündür. Jeolojik, jeoteknik ve zemin etüdü çalışmalarında ise içinde yaşadığımız binaların inşa edileceği zeminin jeoteknik özelliklerini, taşıma gücünü ve depreme karşı göstereceği davranış tarzı tespit edilmekte, böylece depreme dayanıklı bina inşa etmek için gerekli jeolojik parametreler ortaya konmaktadır.

MECİDİYE BÖLGESİNDE RİSKLİ BÖLGE ÇALIŞMASI YAPILIYOR

Afyon Kocatepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Ali Ergün de olası bir deprem anında ve deprem öncesinde yapılması gerekenler hakkında bilgi verdi. 1995 öncesi binaların çok dayanıksız olduğunu anlatan Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü:

"1 Ekim 1995 Dinar depremi sonrası Afyonkarahisar ders almaya başladı. 1995 öncesi elle yapılan beton kullanımı yaygındı ama depremden sonra hazır beton kullanımına geçildi. Hazır beton daha fabrikasyon olduğu için her şey ölçülü bir şekilde yapıldı ve daha sağlam yapı oluşturuldu."

1999'da Marmara depreminin herkese ders olduğunu anlatan Ergün, şöyle konuştu: "Binaların yüzde 30'u depreme dayanıklı olası büyük bir depremde az zararla atlatılabilinir. Ama bu demek olmuyor ki diğer bütün binalar yerle bir olacak. O binalar da diğer sağlam binalara göre hasar riski biraz daha fazla. Devlet kentsel dönüşüm adı altında çıkardığı yasa ile iki şekilde çalışma yürütüyor. Birincisi riskli bölge çalışması ikincisi riskli bölge çalışması. Mecidiye bölgesinde riskli bölge çalışması yapılıyor. Orada belli bir araştırmayla binaları yıkıp yerine yeni yönetmeliğe uygun depreme dayanıklı bina yapılıyor. Diğerinde ise şahısların kendilerinin yaptığı riskli yapı çalışması. Bir de lisanslandırılmış kuruluşlar var. Üniversite de bu kuruluşlardan biri. Afyon'da olacak olası bir depremin oluşturacağı etkiye göre deprem parametrik ölçülerine göre tespit yapılıyor ve ona göre çalışma yapılıyor."

DEPREM KAÇINILMAZ BUNA ŞÜPHE YOK

Üniversite olarak depremi önemsediklerini söyleyen Doç.Dr. Ergün, "Önceliğimiz bununla ilgili neler yapabiliriz onları belirlemek. Bununla ilgili bir araştırma merkezi kurma aşamasındayız" dedi.

Deprem uygulama ve araştırma merkezi kurma aşamasında olduklarını belirten Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü: "Gerekli izin alındı. Bu merkezle Afyon'u nasıl bilgilendirebiliriz. Bina yapımlarında nasıl bilimsel metot ortaya koyabiliriz. Bütün bunlarla ilgili bazı girişimlerde bulunacağız. İlk yardım çalışmasında arama kurtarma çalışmalarında insanlar nasıl bilinçlendirilebilir. Bu merkez çatısı altında aktivitelerde bulunmak istiyoruz. Bu merkezinde kuruluş amaçları içersinde yer almaktadır. Bunun paralelinde AFAT ile ortaklaşa olarak deprem stratejisi ve eylem planı şeklinde bir stratejik plan hazırlandı. Deprem kaçınılmaz buna şüphe yok ve biz bunun farkındayız. Depremle ilgili şu an yaptığımız çalışmalar doğrultusunda Van depremindeki konteynerlerin bir kısmını Afyon'a getirmeyi düşünüyorlar. Bu konteynerler

belli bir yerde yerleşim için hazır hale getirilecek ve olağanüstü durumda hazır bir yerleşim yerleri ortaya çıkacak. Unutulmamalı ki deprem öldürmüyor depreme dayanıksız yapılar öldürüyor." - AFYONKARAHİSAR

haberler.com
Read more…

Bolvadin'e Hayvancılık Osb Kuruluyor

16:39 |

Afyonkarahisar'da kurulacak olan Hayvancılık Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Bolvadin sınırları içinde 3 milyon 200 bin metrekarelik bir alanda kurulacağı belirtildi.





Afyonkarahisar'a kurulacak olan Hayvancılık Organize Sanayi Bölgesi (Osb) için Bolvadin sınırları içinde 3 milyon 200 bin metrekarelik bir alana kurulacağı belirtildi.

Vali İrfan Balkanlıoğlu, Afyonkarahisar'da bir Hayvancılık Osb Bölgesi kurulması için daha önce bir yer belirlendiğini, ancak Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın kabul etmediği ortaya çıktığını söyledi.

Söz konusu çalışmaların daha sonra Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına devredildiğini ifade eden Balkanlıoğlu, "Böylece artık seracılık ve hayvancılık alanında Osb'ler kurulabiliyor. Uzun bir süre yönetmelik süreci vardı, bu süreçte aşıldı ve artık Hayvancılık Osb kurulmasındaki engeller kalktı. Osb'nin teşvik avantajlarının yanı sıra Osb kurulacak olan yer hazinenin ise maliyetsiz olarak alınabiliyor." dedi.

Balkanlıoğlu, Bolvadin sınırları içinde istenilen şartlara uygun, yaklaşık olarak 3 milyon 203 bin metrekarelik bir arazi bulunduğunu ve bu bölgede Hayvancılık Osb oluşturulacağını kaydetti

Haberler.com
Read more…

KÜLTÜREL YAPI

14:45 |
Yedi Kapı - Kemerkaya
   Bolvadin’in mevcut vesikalara göre 10.000 yıllık geçmişi vardır. Bolvadin, antik Paroreos Phrygia (Yanık Frigya) vadisinde kurulmuştur. Bu vadide M.Ö. 8000'de yerleşik hayata geçilmiştir. Arkaik devirde bir site şehri olan Bolvadin, Afyon bölgesindeki 52 yerleşim biriminden birisiydi. 


Anadolu'daki bütün tarihi devirleri yaşamıştır. Romalılar zamanında Polybotum isminde il merkezidir. Üçhöyükler mevkisinde önemli bir yerleşim merkezi olan Kayster Pedion şehri M.Ö. 401 tarihinde Persler tarafından yakıldıktan sonra Polybotum hızla gelişmiştir. Grek tarihçisi Ksnefon, "Anabasis" isimli kitabında Kayster Pedion şehri için yolların birleştiği yerde kalabalık bir şehirdir der. 

            
M.S. 133 tarihinde Polybotum'u ziyaret eden Roma Kralı Hadrianus adına 3 cins para basılmıştır. Kralın heykelleri form ve agoraları süslemiştir. Bizans zamanında "Polybotos" ismiyle anılmıştır. Çevresini etkileyen sosyal ve kültür şehri olmuştur.
Bizans'ın son zamanlarında Türk ve Arap akınlarının tesiri ile şehir küçülmüş, nüfus dağılmıştır. Bizans tarihçisi Anne Comnenus "Alexia" isimli eserinde bu şehrin çevresinin merkezi olduğunu yazar. IX. asrın başlarında büyük bir deprem geçirir. Şehrin surları ve binaları yıkılır.

Polybotos’u ,Malazgirt Zaferi’nin hemen sonunda 1107 tarihinde Emir Menkülek   fethetmiştir. İsmi Bolvadin olarak değiştirildi. Zaman içinde Türkler ile Bizans arasında el değiştirdi.1116 tarihinde  Bolvadin ovasında Bizansla yapılan Bolvadin Savaşı ve sonunda yapılan Bolvadin Anlaşması ile bu bölge kesin olarak Türklerin eline geçti. Bu sırada Bolvadin Valisi Emir Buga idi. Türklerin eline geçtikten sonra Bolvadin'e Yazır, Avşar, Karkın, Çepni boyları gelip yerleşmişlerdir. Daha sonra aşiretlerin iskanları sırasında çeşitli aşiretler, cemaatler yerleştirilmiştir. Bugünkü Bolvadin ve civarındaki halkın kökleri bu aşiretlere dayanır.

Kırkgöz Köprüsü - Bolvadin
Bolvadin merkezinde Yazır ve Karkın aşiretleri etkindir. Daha sonra Sarıkeçili, Karakeçili, Honamlı ve Tekeli Yörükleri gelmişlerdir. Civarda ise Morcaali Türkmenleri (Kemerkaya), Karainbeyli Türkmenleri (Çay), Karabağ Türkmenleri (Büyükkarabağ, Ortakarabağ, Derekarabağ), Tabanlı Türkmenleri (Kurucaova Köyü), Selçuklu Yörükleri (Dişli Kasabası), Avşar Yörükleri (Özburun Kasabası), Karakeçili Yörükleri (Yörükkaracaören ve civarı) yerleşmiştir.
Alaca Cami - Bolvadin

      Bolvadin Selçuklular zamanında camiler ,mescidler, çeşmeler, hanlar, hamamlar, mektepler medreseler, köprülerle süslenmiştir. Bu eserlerden yalnız Alaca Camisi (1271) günümüze kadar gelebilmiştir. Bu devrin önemli olaylarından  Cimri Olayı (Şeyhzade Siyavuş’un isyanı) Kemerkaya Kasabası yakınlarındaki 1278  yılında Yedi Kapı mevkisinde  olmuştur. Bu  olay sonunda  köylerin bir kısmı dağıldı
   "Karahisar-ı Devle" ismiyle anılan Afyon'a bağlı 10 kadılıktan birisi olup yeniden imar edilmiştir. Bu devirde 11 nahiyesi (Han, Bayat, Musluca, Göçmen Akviranı, Nevahi-i Barkınlı, İshaklu, Çay, Karamık, Şuhut, Karaadilli, Çölabat), 326 köyü, 11 mahallesi vardı. Büyük bir ticaret merkeziydi. Selçuklular'dan günümüze kadar yalnızca Alaca Camii ulaşmıştır. Alaca Çeşmesi ve Ali Efendi Camisi'nin yalnız kitabeleri ulaşabilmiştir. Hz. Mevlana'nın oğlu Sultan Veled, Afyon'u ziyareti sırasında "Bolvadin Mevlevihanesi"ni açmıştır.
   Bolvadin, Selçuklular yıkıldıktan sonra Eşrefoğulları, Sahipataoğulları ve Karamanlılar'ın eline geçmiştir. Bu devirde Eşrefoğlu Külliyesi ve Erkmenhisarı Camii yapıldı. Bu eserlerden günümüze Eşrefoğlu Camisi'nin kitabesi ve Erkmenhisarı Camisi'nin minaresi (Kırık Minare) gelebilmiştir.
Bolvadin, Sultan I. Murat zamanında Osmanlı topraklarına katıldı. Yavuz Sultan Selim döneminde kaza merkezi olmuştur. Tanzimat döneminde Kaza-ı  Muhassıla (ilçe üstü) statüsünü elde etmiştir.
   I.Dünya Savaşından sonra Anadolu’nun Yunanlılar tarafından işgali sırasında; Bolvadin de 14 Nisan 1921 tarihinde işgal edilmiştir. 24 Eylül 1921 tarihinde ise işgalden kurtulmuştur. Halen ayakta  olan “YANIK KIŞLA” işgal yıllarından günümüze kalan tarihi bir vesika ve hatıradır.






   İdari Yapısı:Fatih Sultan Mehmet  zamanında yapılan idari düzenlemede, Bolvadin Anadolu Eyaletinin önemli kazalarından birisi oldu. Eyaletin merkezi Kütahya  vilayetidir. Zamanla Ankara’da eyalet merkezi oldu.1839 tarihide yapılan yeni düzenleme ile vilayet merkezi Hüdavendiğer ismi ile teşkilatlanan Bursa olmuştur. Hüdavendiğar Vilayetinin Bursa, Karesi (Balıkesir), Ertuğrul (Bilecik), Germiyan (Kütahya) Karahisar-Sahip (Afyon) ismin de 5 sancağı vardı.
    1850 yılında Muhassılığa yükseldi. Karahisar-ı Sahip Sancağı (Afyon) iki Muhassılığa ayrılmıştır:
              1. Karahisar-ı Sahip Muhassılığı: Merkez Afyon, Sandıklı, Çal, Çivril, Sincanlı kazaları
        2. Bolvadin Muhassılığı: Merkez Bolvadin, Han, Bayat, Musluca (Emirdağ), Nevahid-i Barçınlı (Kemerkaya), İshaklı, Karamık, Çay, Şuhut, Karaadilli, Çölabat kazaları




 Bolvadin, Kurtuluş Savaşında stratejik yönden önemli bir merkez olmuştur. Birinci ve İkinci Ordu Bolvadin'de kurulmuştur.
   Büyük bir kültür merkezi olan Bolvadin'de ticari hayat ve sanat çok gelişmiştir. 1831 yılında yapılan nüfus sayımındaki istatistiklere göre 150 çeşit meslek grubu vardır. Ziraat Bankası 22. şubesini 1873 yılında Bolvadin'de açmıştır. Bunu takiben Osmanlı Bankası ve Akşehir Bankası da şube açmışlardır. Daha sonra Bolvadinliler 1914 yılında, Osmanlı Döneminin ilk özel bankalarından olan "Bolvadin Osmanlı İktisad Bankası"nı kurmuştur.


Kültür hayatını temsil eden medreselere, tekkelere, ahi kuruluşlarına Selçuklular zamanında rastlanır. Bu teşkilatlar Osmanlı zamanında gelişmiştir. 1839'dan sonra medreselerin yanısıra kurulan okullardan Bolvadin'de 7 ibtidaiye (ilkokul), 1 rüştiye (ortaokul) vardır. Ayrıca 63 tane sıbyan (mahalle mektebi) bulunuyordu.

           

Yerel Yönetim: Roma ve Bizans Dönemine ait belgelerde belediye yönetimine benzer kurumlar  olduğunu görüyoruz. Bunlara Municipium deniyordu. İslami Dönemde belediye işlerini kadıların  gözetiminde  İhtisap  Ağaları yürütüyordu. XVII. asırdan itibarın Voyvoda adı verilen yerel yöneticilerde, yerel yönetimde etkili olmuşlardır. XVIII. asırda Ayanlar yönetmeye başladı. Abdi Ağa, Hacı Mehmet Ağa, Tahir Bey, Abdülkadir Ağa Bolvadin’in ünlü ayanlarındandır. 1855 tarihinde Şehremeni Teşkilatı kuruldu. Daha sonra Belediye ismini aldı. Bolvadin Belediyesi ,Osmanlı  Döneminde ilk kurulan belediye teşkilatlarındandır.

Read more…

COĞRAFİ YAPI

13:26 |
   Ege Bölgesinin İç Batı Bölümünde yer alan ilçemiz; 31 derece 2 dakika doğu boylamı ile 38 derece 43 dakika kuzey enleminin kesişme noktasındadır.
   İlçemizin batısında Afyonkarahisar, Çobanlar ve Bayat, güneyinde Çay, Kuzeyinde Emirdağ ve Bayat, doğusunda Sultandağı ilçesi bulunmaktadır.
   Bolvadin’ in deniz seviyesinden yüksekliği 1017,54 m.’dir. Yüzölçümü 1108 KM2’ dir. İlçe arazisi genellikle ovadır. İlçe yüzölçümünün %43’ü tarımsal alana sahiptir. Güneyinde Sultan Dağları, kuzeyinde ve doğusunda Emirdağları yer almaktadır.
   Bolvadin iklim bakımından İç Anadolu Bölgesi ile Ege Bölgesi arasında yer aldığından, zaman zaman karasal, zaman zaman ılıman hava kütlelerinin tesiri altında kalmaktadır. Ege Bölgesinin İç Batı Anadolu kısmında yer alan Bolvadin’in yazları kurak ve sıcak, kışları soğuk ve yağışlıdır. Ege, Akdeniz ve İç Anadolu iklimlerinin kesişme noktasıdır.
   Bolvadin'in arazileri genellikle ovadır. İlçenin yüzölçümünün ortalama %40'ı tarımsal saha olup büyük bir kısmında tahıl üretilmekte, ikinci sırayı meyvelik, bağ ve bahçe sahaları almaktadır. İlçenin dağlarında sarı meşe, ardıç ve çam ormanları vardır.


  
    Bolvadin yeraltı suları bakımından zengin bir kuşakta yer almasına rağmen akarsular bakımından fakirdir. Bölgedeki tek akarsu Ahır Dağlarından doğup, Bolvadin'in güneyinden geçerek Eber Gölüne dökülen Akarçay'dır. Üzerinde Altıgöz, Develi, Kırkgöz ile Sırt köprüsü gibi köprüler vardır. 



Eber Gölü Bolvadin'in güneydoğusunda bulunur. Bolvadin, Çay ve Sultandağı ilçelerine kıyısı vardır. Denizden yüksekliği 967 metre ve yüzölçümü 125 km2 dir. Akarçay ve Sultandağlarından gelen sel suları ile beslenmekte olup, gölde yetişen kamış, hasırotu ile gölde bulunana sazan ve turna balıkları göl çevresinde bulunan köylüler için geçim kaynağı sağlamaktadır.

Bolvadin'de ekonomik hayat tarım, hayvancılık, ticaret ve sanayiye bağlıdır. Halkın geçim kaynağındaki ana unsur tarım ve hayvancılıktır. Buğday, arpa, mısır, nohut, fasulye, yeşil mercimek, şekerpancarı, haşhaş, ayçiçeği yetiştirilmekte; elma, armut, kayısı, vişne, kiraz gibi meyveler de üretilmektedir. Hayvancılıkta özellikle küçük baş hayvan yetiştiriciliği yaygındır. Bolvadin, il ve ilçelere sanayi mamulleri pazarlamaktadır. Bunlar emaye ürünleri, işlenmiş kereste, teneke, demir doğrama, kaymak, sucuk, yumurtadır.

Read more…

SOSYAL YAŞAM

07:43 |

    İlçemizde geleneksel muhafazakar bir hayat tarzı yaşanmaktadır. Türkiyenin en eski yerleşim ve ticaret kavşaklarından olsa da  Konya-Afyon anayolundan 13km ve DDY Çay istasyonuna 8km içeride olması göç vermesi ilçenin değişimi ve yenileşmesini güçleştirmiştir. Son yıllarda dışa açılım ve okullaşma sosyal yaşantıyı etkilemiştir. İlçemizde bulunan üniversite ekonomik ve sosyal yapının gelişmesinde etkilidir.
      Yapılaşmada ülke genelindeki yapıya parelel olarak gelişme göstermiş olup merkez, kasaba ve köylerde hala eski tip ahşap ve kerpiç evler mevcudiyetini devam ettirmektedir.
        Halkın geçim kaynağı yoğunlukla tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır. Tarımsal üretimde arpa, buğday ve haşhaş üretimi ön plandadır. Kuru tarım, besi hayvancılığı, yumurta tavukçuluğu, esnaf ve sanatkarlık diğer çalışma alanlarıdır. Alkaloid Fabrikası ve Avşar- Emaye A.Ş. diğer istihdam alanlarını oluşturmaktadır.
    Bunların dışında yine önemli gelir kaynağı olarak öğrenci varlığı yeni iş ve istihdam sağlanmasında doğrudan etkili olmustur.
Read more…

Hot